Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KARANTİNA GÜNLERİNDE SPOR

KARANTİNA GÜNLERİNDE SPOR Bu karantina  günlerinde evde kalıp hem formunu korumak hem de olası bir enfeksiyona karşı  akciğer kapasitesini hazır tutmak  için harika bir önerim var.  5 Tibet hareketi.  Son derece kolay, 15-20 dakikada yapılabiliyor ve bir çok spordan daha efektif.  Hareketlere az sayıda başlayarak zaman içinde arttırmak, önerilen şekilde yapmaya çalışmak ve nefes önerilerine uymak çok önemli. İşin felsefi kısmına girmeden sadece spor olarak kabul edilebilir.  Özellikle hem erkek hem kadın 40 yaş sonrası kuşağa en  uygun spor olduğunu düşünüyorum.  Bu 5 hareketi yirmibirer kere tekrarlamak dinç kalmanın yanında bir çok hastalığa da kalkan olacaktır.  Google'a Tibet 5 yazarak ayrıntılı bilgi alabilir, pek çok video ve görsele erişebilirsiniz.  Mucize beklemeyin ama bu karantina günlerinde kendinizi daha  iyi hissedeceğiniz garanti.

KARANTİNA GÜNLERİNDE HİPERTANSİYON

KARANTİNA GÜNLERİNDE HİPERTANSİYON Yüksek tansiyon hastalığı da bir salgındır; tek farkı bulaşıcı değildir.  Şu anda dünyada yaklaşık 1.5 milyar insan hipertansiyon hastası.  Ülkemizde ise bu oran 40 yaş üzerinde yaklaşık %30 civarı ve yaşla artış gösteriyor.  Bu yazıyı okuyanların yaklaşık yarısının en az bir tansiyon ilacı kullandığını kabul edebiliriz.  Korona virüs nedeniyle ölüm oranı yaklaşık %4 civarı bildiriliyor. Ölenlerin %75i hipertansiyon hastası.  Dünyada hipertansiyona bağlı yıllık ölüm sayısı  7.5 milyonu buluyor.  Yüksek tansiyon, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, inme ve böbrek yetmezliği için major risk faktörüdür.  Ancak biliyoruz ki biz hipertansiyonu önerilen şekilde tedavi eder ve 120/80 civarında  tutabilirsek bu komplikasyonlar ortaya çıkmayacaktır.  Bu aralar çok sözü edien ACE İnhibitörü ve ARB grubu antihipertansif ilaçlar aynı zamanda kalp yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, diyabetik nefropatide de ...

KARANTİNA GÜNLERİNDE KALP HASTALARI

KARANTİNA GÜNLERİNDE KALP HASTALARI Enfeksiyona yakalanma riski tüm bireylerde aynıdır. Ancak enfeksiyonla vücudun mücadelesinde kalbe   daha fazla görev düşer. Bu durumda zaten kalp hastası olanlarda risk yükselecektir.  Enfeksiyona bağlı gelişen akciğer sorunu oksijen ihtiyacını arttırken, tansiyonda ciddi düşmeler olabilir. Kalp atım sayısını ve pompa gücünü arttırarak durumu  dengelemeye çalışırken çok yorulur.  Kalp yetmezliği, bazı aritmi tipleri ve doğumsal kalp hastalıkları olanların riski daha fazladır. Virüsün kalp pili ve şok cihazı olanlarda  ek risk yaratmadığı biliniyor. Kapak hastaları için de koruyucu tedavi önerilmiyor. Kalp hastalığı, Hipertansiyon ve şeker hastalığının birlikte olduğu yaşlılar için durum çok daha tehlikelidir.  Koronavirüsün kalp krizi riskini arttırdığı teorik bilgidir. Yine de kalp krizi geçirmiş, stent takılmış veya bypass geçirmiş hastalarında azami dikkati göstermesi ve ilaçlarını ihmal etmemesi gerekir.  Ş...

KARANTİNA GÜNLERİNDE D VİTAMİNİ

KARANTİNA GÜNLERİNDE D VİTAMİNİ Karantina günlerinde evde kapalı  kalmanın yaratacağı başka bir sorun da D vitamini eksikliği olacaktır.  Günlük D vitamini gereksinimimizin ancak yüzde 10'unu  yiyeceklerden  karşılayabiliriz. Kalan yüzde 90,  güneşin  Ultraviole B ışınlarının derimizle teması sonrası ortaya çıkan maddenin,  böbreklerimizden aktif hale getirilmesiyle sağlanır. Hergün açık havada 20-30 dakika kadar yüz ve kollarımızı güneşe gösterek  günlük D vitamini ihtiyacımızı sağlayabiliriz  ama güneş ışığına hasret kaldığımız bu günlerde dışarıdan Vitamin D takviyesi gerekecek gibi görünmektedir.  Günlük ihtiyaç 600 Ü civarındadır. Bu amaçla hap, damla, sprey ya da ampul  kullanılabilir.  Reçeteli ve reçetesiz satılan pek çok form mevcuttur.  En pratik ve ucuz çözüm ayda bir kere bir ampulün kırılıp içilmesi gibi görünmektedir.  D vitaminin yağda eriyen bir vitamin olduğu, vücutta birikebileceği ve fazlasının da z...

KARANTİNA GÜNLERİNDE ORUÇ

KARANTİNA GÜNLERİNDE ORUÇ Covit19 enfeksiyonu ile dört bir tarafımızın sarıldığı ve çoğumuzun evde hareketsiz kaldığı bu günlerde yaklaşan ramazan dolayısıyla oruç tutma konusu, önemli ve güncel bir sorunumuzdur.  Orucun bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler meydana getirdiğini açıklayan bilimsel yayınlar olduğunu  belirten;   bilimi böylesine  kucaklayan ve   önceleyen diyanetimizle ne kadar gurur duysak azdır. Gerçekten de İntermittent fasting denen, kabaca 16 saat aç 8 saat tok diye açıklanabilecek beslenme tarzının vücut direnci için olumlu etkilerinden söz edilmektedir. Ancak bu tip beslenmede su içmenin serbest olduğu unutulmamalıdır.  Evde hareketsiz kaldığımız sıcak havalarda, gıdasızlıktan   değil ama 15-16 saat  susuzluktan  bu virüse karşı direncimiz azalabileceği gibi tromboemboli riskinin de artabileceği unutulmamalıdır.  İftar ve sahur arasındaki sürede  eksik suyun tamamlanmasının aynı hesaba gelme...

KARANTİNA GÜNLERİNDE TROMBOEMBOLİ RİSKİ

KARANTİNA GÜNLERİNDE TROMBOEMBOLİ RİSKİ Evde kalan risk grubu ve 65 yaş üstü kişilerde tromboemboli (pıhtı) riskinden korunmak için önerilerim olacak.  Uzun süreli hareketsiz kalmanın baldır toplardamarlarında pıhtı oluşumunu ve bu pıhtının koparak kalp yoluyla akciğere gidip hayati bir  damarı tıkayabileceği  unutulmamalı. Bu yüzden kan sulandırıcı (antiagregan veya antikoagulan ilaç) almayanların en azından düşük doz aspirin alması uygun olacaktır. Bol su içmek de fayda sağlayacaktır.  Olanak varsa çevrede  yapılacak hızlı adımlı yürüyüşler kısa sürelerle bile günde  toplam 1 saati buluyorsa çok yeterli olur. Bu olanağı olmayan kişilerin evde geçirdikleri süreyi bir otobüs ya da uçak yolculuğu gibi değerlendirmekte fayda var.  Öncelikle 1-2 saat aralıklarla kalkıp 1-2 dakika dolaşmak çok önemli. Ayakta iken parmak ucunda ve topukta yürümek denenebilir.  Otururken bacak damarlarını sıkıştıracak, bacak bacak üstüne atmak gibi durumlardan kaçınmak ...