Akrostiş Tadım

11-17.5.2013


AKROSTİŞ TADIM                   

Bu kadar şarap tadıyoruz sonra da unutuyoruz içtiklerimizi diye dövünüp dururuz yıllardır. Hem yelkenlerimizi hem kadehlerimizi doldurabileceğimiz bir fırsat yakalamışken biz de yapalım bir tadım dedik. Yatayı- dikeyi, yıllanmışı-yenisi, körü-açığı pek çok tadım türü olunca kararsız kaldık. En iyisi biz farklı bir şey yapalım dedik ve yeni icat çıkardık. Adına da "akrostiş tadım" dedik. Büyük marketlerde bulunabilen ve makul fiyatlı şaraplar seçerek herkesin rahatça ulaşabileceği şarapların tadımını yaptık. 

Görüleceği gibi yorumlarımız milorvari, dolambaçlı, anlamak için zihni kırbaçlamaçlı olmayacak. Yekten söyledik. İyiye iyi, kötüye kötü. Kime göre, bize göre. Faydalı olabilirsek ne mutlu bize. Hadi o zaman dolduralım yelkenlerimizi bakalım 11-17 Mayıs 2013 tarihleri arasında Yerdeniz isimli teknemizle nerelerde neler içmişiz, neler söylemişiz.

İlk gün Marmaris Albatros Marina'dan geç çıkıp, iyi bir rüzgar yakalayamadan aç yelken kapa yelken, alesta tremola alesta kavança ile bitirdik 20 millik yolu. Köyceğiz-Ekincik koyuna vardığımızda diğer tekneler alargada çoktan başlamışlardı deniz keyfine. Biz aralarından sessizce süzülüp sahile doğru, koca bir gulet ile bakımdaki bir balıkçı teknesinin arasına kıçtan kara yaptık. İlk günün tadımına hemen başladık. Bugün Hasan ŞEN kaptan için tadacağız. Uzun zamandır merak ettiğimiz ve fiyat/performans açısından övgüler duyduğumuz Vinkara Doruk serisinden Şiraz, Emir ve Narince 2012 içilecek ŞEN olunacak. Narince, günün yorgunluğuyla dur peynir keselim falan diyemeden dibi buldu. Yandaki balıkçı teknesinden gelen kötü kokulara rağmen iyi soğutulmuş bir Narincenin nasıl da narenciye bahçelerine girmiş duygusu yarattığına tanık olduk. Geçen hafta yapılan MW’da olağanüstü anlamına gelen 90 puan ile en iyi yerli beyaz seçildiğini de belirteyim. İlk akşam yemeği Tahir'in yerinde; hazırlığını çok iyi yapmış. Elimizde şişeler masada yerimizi alıyoruz. Mezeler ve salata harika. Hele karidesler o kadar bol ve taze ki. Zavallı Emir asidik yapısıyla ezilip gitti. Ya Syrah Doruk öyle mi. Arkadan gelen tazecik , kıpkırmızı, çıtır mercanları rengiyle de kokusuyla da dengelemeyi bildi. Rakıcılar havasını aldı biz keyif ve neşe bulduk ŞEN olduk. Şarapların her biri 27.49 tl. Kısaca bu fiyata iki iyi bir kötü diyebiliriz. Bu arada Vinkara Doruk narincenin 2012 Decanter gümüş madalyası var.

Bugün Göcek'deyiz. Yaklaşık 30 mil yol yaptık ve en son gelen Philloxene ile saat 19.30 gibi 7 tekne bağlanmış olduk. Dün gece beğenmediğimiz Emir'e haksızlık yapmamak için %12.5 alkollü 2010 yılını tekrar deniyoruz. Arkasında yazan yeşil elma, armut, kavun aromalarıyla ağızda kalıcı tat ile bezenmiş, yumuşak gövdeli yapıyı arıyoruz yine bulamıyoruz. Sınıfta kalıyor. Arkadan gelen LA Mon Reve Chardonnay-Chenin Blanc 2010 %13 alkollü. Ege'nin güzel üzümlerini ve tanrıçaların rüyasını bu güzel Akdeniz sahilinde paylaşıyoruz. Gece hasadı yapılmış, yerinde şişelenmiş falan filan ama damakta kalıcı, dolgun ve gövdeli bir şarap olduğu kesin. Herkesten 90 puan alıyor. Üçüncü şarabımız 2011 Sevilen Kalecik karası. 2012 MW'de 85 puan almış. Kalecik karasına uymayan tanen yoğunluğu dikkat çekici. yağan dolunun güzelliği ve pişen köftelerin kokusuna yenilse de meyvemsi özelliği kabul edilebilir seviyede. 23.90 Tl . Melen Öküzgözü 2008 reserv, şişe şekliyle de, rengi ve kokusuyla da hemen belli ediyor kendini. Güvem kokusunu kimse bilmediğinden alamadık ama aroması yerinde bir şaraptı. Sanki 5-6 yılı geçmeden içilse iyi olur gibi sinyal verdi. Suvla Grenache noir üzümleri Bozokbağ'da gün doğumunda toplanan üzümlerin salkımlarıyla birlikte sıkılmasıyla işleniyormuş. Karabiber, zeytinyağı. Kekik, vişne, dut, incir ve böğürtlenin titreşimli izlerini aradık. Meyvemsi ve yumuşak içimli bir şarap olarak 28.89 Tl fiyatıyla alternatif kabul ettik. Böylece Grenache, Öküzgözü, Chardonnay-Chenin blanc, Emir ve Kalecik karası gibi 5 benzemez içerek GÖCEK yazdırıyoruz. Mon Reve bizim de rüyamız oluyor. 

Göcek koylarını dolaşıp Fethiye Ece marinaya bağlanıyoruz. Dün geceki FB mağlubiyetine rağmen şampiyonluğunu ilan eden GS için içeceğiz; hem de Gelibolu'nun yeni firmalarının yeni kupajlarını deneyeceğiz. Önce Gali Evreshe 2010 Bordeaux blend. Kavur bağlarından. 38Tl fiyatıyla mükemmel. Boşken bile dolu gibi ağır şişesiyle farklı. Marmara ve Ege'den esen hakim rüzgarların etkisini sadece bağlarda değil yelkenlerimizde bile hissettik. Gelibolu yarımadasının diğer şarabı Kabatepe'den. Suvla Cabernet savignon/Syrah/Merlot kupajı, 2010 Yılı %13.6 alkollü. Maalesef etiketinde oranları bildirilmemiş. 28.89 tl. 4 aylık meşe fıçının etkisi 1 yıllık gibi hissediliyor ama meyvemsi yapısını öldürmemiş. Her iki şarabın da, balık pazarındaki Hilmi restoranın balık ve etleriyle uyumu çok iyi oldu. Daha da iyisi menüsünden 120-150 tl'ye şarap içmekten kurtarmış olduk ve şampiyon GS'ye selam çaktık. 

Fethiye körfezinden çıkıp biraz daha güneye inip Gemiler Adasına 7 tekne yan yana bordaladık. Bugün Cabernet Sauvignon tadımını benim adımla yapacağız. CELAL. Sırası ise şöyle Leona 2011, Anfora 2009, Likya 2010, Egeo 2011 ve Corvus 2007. Leona Kayra'nın Şarköy tesislerinde üretiliyor. Aperatif olarak tüketilebilir yazısını gerçekleştirdik ve bağlanır bağlanmaz, Poseidonun hakkını verip mezesiz içtik. Çok da güzel bir "hoşbulduk" şarabı oldu. Normalde beyaz ya da roselerle yaptığımız açılış pek güzel, bir Cabernet Sauvignon ile de oldu. Üstelik 19.89 tl.lik beyazımsı fiyatıyla. Bu hızla hemen Anfora da açıldı. Bu Denizli C.Sauvignonunda klasik yeşil biber, tütün, fındık, kara orman meyveleri hazırola geçmişlerdi. Fikret hocamızın zeytin ezmeli, ton balıklı sanat eseri kanapeleriyle el ele tutuşup eşleştiler. Pamukkalenin Anfora serileri kesinlikle göz ardı edilecek şaraplar değil! Üstelik 22.49 tl. Likya C.S ile iyice güneye inip Antalya-Elmalı'dan 1100 metre rakımdan gelen şarabı tadıyoruz. Tek yorum 80 puan alır, ödül almaz, kupajlarda değerlendirilmeli. Teknenin hediye şarabı ile marine edilip mühürlenmiş atrikotu biz de kalan son iki C.S ile mühürledik. Kavaklıdere Egeo Ege bağlarından. 9 ay meşe fıçı ile olgunlaşmış, dengeli , zengin aromalı ve dolgun bir şarap. Ama diğerleri ile karşılaştırıldığında 60 tl market, 150 tl restoran fiyatını hakedecek bir fark ortaya koyamıyor. Antrikot ile ten uyumunu sağlayan Corvus oluyor. 12 ay Fransız 6 ay italyan fıçı ve ardından geçen 6 yıl şarabı doruğa taşımış. Yorum Fikret hocadan geliyor "altın vuruşu yaptık". Eleştirimiz şişesine. Camına corvus yazana kadar şişenin puntosuna önem vermesi gerekir. Yine de fiyatını hakediyor. Üstelik indirimli dönemlerde büyük marketlerde Egeo'dan ucuza almak mümkün.

Büyük marketler çeşit çeşit yabancı şaraplar getiriyor ve raflarını bunlarla dolduruyor. Eş dost da bakıyor yabancı şaraplar yerlilerden ucuz hem de daha güzel etiketleri var; kanıyorlar reklamlara. Açıp soruyorlar kimi zaman da nasıl olduklarını. Yetişmek ve denemek mümkün değil hepsini. Fırsat bu fırsat dedik, Bekir Oksay kaptanımızın adına uygun bir Merlot tadımı hazırladık. Göcek'te Boynuzbükü koyunda önceden hazırlattığımız iki kuzu çevirmesi , 7 tekne ve 39 kişilik Omerta ekibini bekliyor. Kuzu çevirmeyle Merlot tadımı yaparken şaraplarımızla BEKİR yazacağız. Beaubourg 2010, Gironde nehri sağ yakadan. %67 Merlot içeren bir Grand vin de Bordeaux sözde. Fiyatı 26.99 tl. Bence raflarda kalsın. Echo Falls 2010 California Merlot. Metal kapaklı. Yumuşak içimli. 36.90 Tl fiyatıyla en pahalısı ama en Merlotuydu. Demek ki pahalı olan iyidir lafını yabana atmamak gerek. Calvet 2011 merlot. Pays d'oc. %13 alkollü. Okside olmuş bir şarap için 26.95 çok pahalı. Değerlendirme dışı tutulabilir. Arka etiketindeki bir sürü lüzumsuz laftan belliydi zaten iyi çıkmayacağı. Iguado Mexico şarabı. Merlot ve C.S kupajı. Berlin şarap yarışmasından 2011 yılında gümüş madalyası var. Biz teneke madalya takıyoruz. Ribeaupierre 2011 Merlot full body ve dengeli olduğu iddiasında. Sadece iddia olarak kalıyor. Gece bitiyor şaraplar kuzulara eziliyor, izi kalmıyor.

Boynuzbükü'nden 04. gibi ayrılıp gece seyri ile Rodos'a dümen tutuyoruz. 12 gibi Mandrake limanındayız. Akşam yemeği Nikos restoranda. Menü tümüyle deniz mahsulleri. Emir ile Sauvignon blanc karşılaştırması yapacağız hem de Rodos'ta Erdal Yavuz kaptanımız için ESES yazacağız. Yazgan Emir 2011 22.49 Tl, Sevilen Sauvignon blanc 2011 29.89 Tl, Terra Emir 2011 20.89 Tl ve Suvla Sauvignon blanc 2011 28.89 Tl, Emir Yazgan kapadokya'dan. %12 alkollü ve çok dengeli bir şarap. Önden gelen istiridye ile de iyi eşleşti. Sevilen S.b istiridye ile de hellim kızartması ile de çok iyi eşleşti. Gerçekten Emir ile kardeş olduklarına inandık. Biraz daha asidik olmakla birlikte canlı bir şarap. İzmir Menderes İsabey bağlarından. Terra Emir limon aroması çok hafif, çok açık renkli ve light body. Limon damlatılmış su olarak -18 yaşa önerilebilir. Midye marine ve kalamara tuş oldu. Gecenin kazananı Suvla S.b oldu. Kalamar dolması ve risotto ile inanılmaz uyum sağladı. Buram buram greyfurt ve limon aroması eşliğinde gecenin gelini oldu. Gecenin muhabbeti de Suvla sayesinde şarabın erkek mi dişi mi olduğu ve aromasını bulamadığımız çarkıfelek meyvesi üzerineydi. Beyazlar bu gece kırmızıları unutturdu.

Bir haftalık tatilin ve güzel şarapların sonu Rodos'tan ayrılıp Marmaris’e dönüşümüzle son buluyor. Albatros'a yanaşınca tadımlarımızı Tevfik Fikret Uçar kaptanımız için TFU yazarak bitiriyoruz. Urla Chardonnay 2012 ve Terra Rose kalecik karasını tadıp, Francois Montand patlatarak gezimizi bitiriyoruz. Urla Chardonnay'ın 44.49 Tl.lik fiyatı bu beyaz için pahalı. Kesinlikle düzeltme gerekir yoksa Klazomenai'nin itibarını geri kazandırayım derken başka sorunlara yol açarlar. Terra 20.89 Tl. Yaz günleri için ideal bir içecek olmuş. Köpüklü şarabımıza 49. 98 Tl verdik. Sesi gerçekten güzeldi. Francois Montand brut %70 Ugni blanc ve %30 Monastrell'miş. Çok soğuk içilmeli. Yine de bize acı geldi. Terra rose 2012 rengiyle de aromasıyla da çilek. Etiketinde yazan pamuk şekerini aradık ve bulduk. Rahatlıkla sek içilebilecek bir şarap.

Gezimiz de, 27 şaraplık tadımımız da sona ererken "ne kısa sürdü" diyoruz bu güzellikler. Gerçekten de zaman kısa, içilecek şaraplar ve gezilecek yerler ne çok...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar