Aeneas 01/Vergilius/Dante/Virgil/Broch/Ahmet Cemal/Borges

 Aeneas destanına başlamadan biraz yazarını tanıtmak istedim.



Dante'ye Cehennem yolculuğunda rehberlik yapan  üstadı "Publius Vergilius Maro"nun (MÖ 70-19) bir mozaiğini ve heykelini görüyorsunuz. 





















       Dante, İlahi Komedyanın cehennem bölümünde kendine rehber olarak Vergilius'u seçmişti. Çünkü  Vergilius,  eski Roma'da  cehennemden söz eden ilk şairdir.
Cehennemin girişinde karşılaştıklarında Vergilius kendini şöyle tanıtır:

"anam babam Lombardia’lı,
ikisi de öz be öz Mantova’lı.
Oldukça geç geldim dünyaya, Iulius döneminde,
Roma’da yaşadım büyük Augustus yönetiminde
sahte ve yalancı tanrılar döneminde.
Şiir yazdım o güzel İlion yandığında,
Ankhises’in doğrucu oğluna
övgüler düzdüm Troya’dan geldiğinde."

Dante ise kendisini tanır ve şu sözlerle över:

“Yoksa Vergilius musun sen, konuşunca
ağzından ırmaklar çağlayan?
Ey beni yazdıklarının peşinde koşturan
emeğimi, sevgimi coşturan,
bütün ozanların onuru, önderi.” 

Dante, Cennet'e gittiğinde rehber değişir çünkü  hristiyanlıktan önce doğduğu için Vergilius cennete girememektedir. 



Bugün bir çok dilde  Virgil, isim ya da soyisim olarak bu meşhur şaire atfedilerek  sıkça kullanılmaktadır. Liverpool'lu ünlü futbolcu Virjil van Dijk herkesten farklı olarak soyadını değil, ismini  yazdırır formasına. 

Roma ve hatta tüm dünyanın en büyük latin epik şairi kabul edilen Publius Vergilius Maro'nun, Aeneas dışındaki diğer iki  önemli eseri Sığırtmaç Türküleri  (Eclogues) ve "Çiftçilik Sanatı" (Georgics)'dır. 



Sığırtmaç Türküleri (Eclogue) adlı şiirlerinin dördüncüsünde:
"doğacak yeni çocukla, yeni yüzyıllar içinde, altınçağ geri gelecektir. çocuk büyüdükçe, altınçağ gelişecektir."
diye yazmıştır. 
İsa'nın doğumundan 40 yıl önce yazdığı bu dizeler nedeniyle ortaçağda hristiyanlar tarafından kahin kabul edilmişt

ir. 







Vergilius'un "Çiftçilik Sanatı" (Georgica) isimli şiir kitabı ise çiftçilik ve hayvancılık üzerinedir. Kitap tanıtım yazısında şöyle yazıyor:

Yeşil vadilerin kayaların arasından kıvrıla kıvrıla akan nehirlerin geçit vermez dağların geniş ovaların otlardaki şebnemlerin dalındaki olgun üzümleriyle bağların muzip keçilerin kar beyaz koyunların sütleri güğümlerden taşan benekli ineklerin soylu kısrakların arıların şiiridir Georgica. Ancak doğaya yönelik yalın bir övgü olmanın ötesinde Roma'nın yeryüzüne ve gökyüzüne egemen tavrını doğanın her bir satırına ince ince işlemeyi ve Roma'nın doğadaki gücünü ölümsüzleştirmeyi amaç edinmiş bir şairin Vergilius'un tam yedi yılda kaleme alıp tamamladığı bu şiir Latin dilinin incelikleriyle örülü dizeleriyle üstün bir edebi zevk ve duyuşa hitap eden üslubuyla okuyucusuna insan emeğinin ancak toplumsal barış ve huzura yönelik olduğunda büyük bir değer kazanacağını anlatan eşsiz bir şaheserdir.
"Çiftçilik Sanatı; çiftçiliğin savaş, siyaset ve insan emeğiyle ince ince dokunduğu ve her bir ilmeğinde Roma’nın ve Romalı olmanın gururunun duyumsatıldığı görkemli bir yapıt, yazarın doğa karşısında duyduğu derin saygıyı yeniden dirilten bir doğa şiiri..."



Roma İmparatorluğu'nun en büyük şairi Publius Vergilius Maro'nun yaşamının son 17 saatini anlatan Hermann Broch’un   "Vergilius’un Ölümü" kitabının, Ahmet Cemal'in 38 yılda yaptığı muhteşem çevirisi 2012 yılının en önemli edebiyat olaylarından birisi olarak  kabul edilmiştir. 


Ahmet Cemal "Neredeyse çevrilemez" denilen bu kitabı  şöyle özetlemiş  bir yazısında:

"Yaklaşık beş yüz sayfalık ve neredeyse bir düzyazı şiir üslubunda kaleme alınmış olan roman, şairin son saatlerinde hayat ve sanatla hesaplaşmasını sergiliyordu. Bu hesaplaşma sürecinde Vergilius; 
“Şiir, insanı insanlığından eden hangi kötülüğü engelleyebiliyor ki?” gibi müthiş bir soru ile, başyapıtı olan “Aeneas Destanı”nı bitirmeden yok etmeye karar vermiştir. Roma İmparatoru Augustus ise, şairi bu niyetinden vazgeçirmek peşindedir. Romanın üçüncü bölümünde yer alan ve hakikat, gerçeklik, sanatın işlevi, sanatçının misyonu, sanat ve politika gibi kavramların işlendiği Vergilius-Augustus söyleşisinin bir eşine daha dünya edebiyatında rastlamak neredeyse imkânsızdır."

Roma tarihi ve mitolojisinin anlaşılmasında önemli katkıları olan Vergilius, MÖ 19 yılında Yunanistan'a giderken kötüleşti ve ölüm döşeğinde iken kemiklerinin Napoli'ye gömülmesini vasiyet etti. Günümüzde  Napoli kenti'nin koruyucusu olduğuna inanılır.


Arjantinli öykü, deneme yazarı, şair ve çevirmen, Jorge Luis Borges (1899-1986): “Vergilius. Yeryüzünün tüm şairleri arasında onunki kadar sevgiyle kulak verilen başka bir şair yoktur.” demiş.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar