Aeneas 02/Homeros/İsmet Zeki Eyüboğlu/Türkân Uzel
Vergilius, 9896 dize ve on iki kitaptan oluşan Aeneas destanında Roma'nın kuruluş öyküsünü anlatırken Homeros'un İlyada ve Odysseia'sına rakip olmuştur.
Aeneas destanının ilk 6 kitabı Odysseia ile, son 6 kitap ise İlyada ile belirgin benzerlikler taşımaktadır. Buna karşılık Aeneas destanında Augustus ve Julius Caesar'dan övgüyle söz edilmesi de, farklı olarak, taşıdığı politik içeriği göstermektedir. Homeros'un üçüncü şahısın ağzından anlatımı burada birinci tekil şahısa dönmüştür ve o çağ edebiyatı için bir yeniliktir.

Öncelikle Aeneas destanının kısa bir özetini İsmet Zeki Eyüboğlu'nun Türkçe'ye çevirdiği kitabın arka kapak yazısından okuyalım:
"Oniki kitaptan oluşan bu ünlü destan, yıkılan Troya kentini terk edip doğaüstü bir yol göstericinin peşinde, geleceği zafer dolu yeni bir kent kurmak için batıya doğru yola çıkan Troyalı Aeneas'ın Lavinium'u (sonraki Alba Longa ve Roma kentlerinin yerine kurulan kent) kurmasını anlatır.
'Aeneas', Yunanlı'ların zaferinden sonra yanına ailesini, yandaşlarını ve aile tanrılarını alarak yanmakta olan Troya'dan kaçarken karışıklık içinde karısını kaybeder. Ama karısının hayali ona batıya, Tiber Irmağı'nın suladığı topraklara gitmesini bildirir.Aeneas bunun üzerine çıktığı serüvenlerle dolu, uzun yolculukta Trakya, Girit Adası ve Sicilya' dan geçer. Afrika kıyısına geldiğinde Kartaca yakınlarında gemisi kazaya uğrar, yolculuğu son bulur. Onu kabul eden Kartaca'nın dul kraliçesi Dido'ya başından geçenleri anlatır; ikisi birbirlerine âşık olurlar ve Aeneas orada kalır. Tanrı Mercurius'un, asıl hedefinin Roma olduğunu sert bir biçimde hatırlatması üzerine Aeneas suçluluk ve çaresizlik duygusu içinde Dido'yu terk eder; Dido kendini öldürür. Aeneas yolculuğunu sürdürerek sonunda Tiber Irmağının ağzına ulaşır. Yörenin kralı Latinus onu çok iyi karşılar. Ama öteki İtalyanlar, özellikle Latinus'un karısıyla Rutulların önderi Turnus, Aeneas'ın gelişine ve Latinus'un Turnus'la nişanlı olan kızı Lavinia'yı onunla evlendirmek istemesine içerlerler. Çıkan savaşta Troyalılar zafere ulaşır, Turnus öldürülür. Aeneas, Lavinia ile evlenir ve Lavinium kentini kurar."
Türkân Uzel’in Latince aslından çevirisinin tanıtım yazısında ise şöyle yazar:
"Arma virumque cano"
Dünya edebiyatının en büyük eserlerinden olan Aeneis işte bu ünlü cümleyle başlıyor:
“Savaşların ve bir yiğidin şarkısını söylüyorum.”
Roma bir yandan silahlarla, savaşlarla büyüyüp genişlerken diğer yandan ruhsal temellerini ve ufkunu oluşturan büyük bir şaire de sahipti. Ve bu şair, Aeneis ile Roma’ya bir kök, Latinceye bir dil panteonu, gelecek kuşaklara ölümsüz bir öykü bıraktı.
Aeneis, ondan etkilenen büyük ustalar ve onun kaynaklık ettiği hikâyeler sayesinde zaman geçtikçe Batı edebiyatının temel metinleri arasındaki yerini sağlamlaştırdı ve T. S. Eliot’ın deyimiyle “tüm Avrupa’nın klasiği” oldu."
Vergilius, en önemli eseri olan Aeneas'ı tamamlayamadan hayatını kaybetmiştir.
Aeneas destanının, İlyada ve Odysseia destanları ile olan benzerlikleri, paylaştığım Wikipedia linkinden (gerekiyorsa google translate ile
) okunabilir. KSS
https://en.m.wikipedia.org/
Yorumlar
Yorum Gönder