Akasya ağacı/Sharon Farber/Ahmet Muhip Dranas/Yesari Asım Arsoy

 Bugünkü konumuz,  pek çok dinde kutsal kabul  edilen başka bir ağaç: Akasya. 

Sharon Farber'in "Acacia Tree" isimli tablosuna Ahmet Muhip Dranas'ın "Süzülüp akasya dallarından gün/
Erir damla damla ayaklarında." dediği, "Titrek bir damladır" isimli şiiri eşlik ediyor. 

"Titrek bir damladır aksi sevincin
Yüzünün sararmış yapraklarında
Ne zaman kederden taşarsa için
Şarkılar taşırsın dudaklarında.
İşlerken hülyama sesten örgüler
Bir çini vazodan dökülen güller
Gibi hülyada fecirler güler
Buruşmuş bir çiçek parmaklarında.

Gözlerin kararan yollarda üzgün,
Ve bir zambak kadar beyazdı yüzün;
Süzülüp akasya dallarından gün
Erir damla damla ayaklarında.

Sesin perde perde genişledikçe
Solan gözlerinden yağarken gece
Sürür eteğini silik ve ince
Bir gölge bahçenin uzaklarında.

Sen böyle kederden taştığın akşam
Derim dudağında şarkı ben olsam
Gözlerinde damla, içinde gam
Eriyen renk olsam ayaklarında"

Akasya ağacı, baklagiller familyasından  yaz-kış yeşil yapraklı kalan bir ağaçtır. 

Çiçekleri hoş kokuludur, çoğu kez sarı olup beyaz ve kırmızı renkte olanları da vardır. 

Akasya sert bir ağaç türüdür. Doku yapısı sıkı ve güçlüdür. Tarihte kutsal kabul edilerek, kutsal mobilyalar yapmak için kullanılmıştır. 
Akasya ağacı kesildiğinde, yakıldığında, sadece kökü kaldığında yine büyüyebilir. Sel, kuraklık, kötü toprak koşullarında bile yaşar. Kökü 40-50 metreye kadar inebilmektedir. 

Akasya, "Ruhun ölümsüzlük sembolüdür." 
Bu ifade, ağacın yaprak dökmeyen ve dayanıklı yapısından türetilmiştir. 

Akasyanın yaprağı da  masumiyet ve saflığın sembolüdür. 

Bazı mimari yapılarda, çeşitli ülkelerin armalarında ve paralarında, kimi şirketlerin amblemlerinde akasya dallarından yapılmış çelenklere rastlamak mümkündür. 

Bestesi ve güftesi Yesari Asım Arsoy'a ait  "Akasyalar açarken" şarkısının TRT arşivden  nostaljik bir sunumunu paylaştım. 


https://youtu.be/rtdmwSYTDUQ