Ardıç ağacı/Dertli/Cahit Zarifoğlu/Yedi Güzel adam/Oktay Rifat/Selçuk Altun/Cin-Tonik/Pentagram



“İstanbul'dan çıkar teli

Ardıç ağacından kolu
Be Allahın sersem kulu
Şeytan bunun neresinde” diyerek, saza şeytan icadı diyen akılsız ve cahillere ayar veren Dertli'nin türküsündeki ardıç ağacından (Juniper) söz edeceğiz bugün. 






Ardıç ağacı, servigillerden iğne yapraklı
bir ağaç. Özelliği ise üremesinin Ardıç kuşuna bağlı olmasıdır. Sert tohumunun ekilmesiyle değil, meyvesini yiyerek sert kabuğu eriten  ardıç kuşunun dışkısından filizlenir.
 
"Tabiatın mucizesi; Ardıç ağacı ve Ardıç kuşu" isimli videoda bu ilginç doğa olayını izleyebilirsiniz. 

https://youtu.be/RPR8MQmqVBg

Ardıç ağacının altmışa yakın  türünden sadece  dördü ülkemizde  yetişmektedir. Soğuk, kıraç, kayalık ve susuz ortamlarda yetişirler. Kökleri derinlere kadar inerken, boyu 30 metreye çıkabilir. Her mevsimde yeşil kalarak  yaratılışın kaynağı, ölümden sonra hayata yeniden dönüşün sembolüdür ardıç ağacı. 

Ardıç ağacı sembolizmasının ayrıntıları  aşağıdaki linkten okunabilir. Maalesef  ingilizce. 

https://magickalspot.com/juniper-tree-meaning-symbolism/amp/

Ağaç türleri arasında zorlu koşullara karşı en dayanıklı ağaç olan ardıç ağacı hakında çok  ayrıntılı bilgi ve literatür sunan "Anadolu kültüründe ardıç ağacı" isimli yazıyı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz. 

https://yeryuzuagaci.wordpress.com/2020/07/13/anadolu-kulturunde-ardic-agaci/


"Yalnız ardıç ve biz

her yaprağında bin giz
bildiklerimiz, bilmediklerimiz" diyen, 
çağdaş Türk edebiyatının ‘Müslüman sesi’ Cahit Zarifoğlu ve arkadaşlarının Kahramanmaraş'ta şiir yazmak için buluştukları" Yalnız Ardıç Ağacı" nın şiirini "Yedi Güzel Adam" dizisinin senaristi olan Şilav Avcı yazmış:

"Yalnız Ardıç Ağacı’nın gölgesinde büyürdük.
Şahlanırdı alnımızda beş vakitli bir hüzün.
Hürmet ederdik “aşk” denen o dinmez ibadete.
Değeri ölçülmezdi, yürekten çıkan sözün.
Yedi güzel adamdık, yedi Kara Lise’li
Gittiği her şehirde, sokağın şairleri
Kederle beslenirdi kalemimizden sevda
Yedi güzel adamdık, yedi Kara Lise’li"

Oktay Rıfat bir şiirinde: 
“Yürüyen bir ardıç gibiyim, yapraklarım hışır hışır.” derken;
Selçuk Altun,  son romanı  "Ardıç Ağacının Altında" için verdiği röportajda
"Ardıç gizemli bir ağaçtır, yalnız yaşar, simetrik bir duruşu yoktur, uzun ömürlüdür, çiçekleri deva saçar. Adeta ağaçların Yılmaz Güney’idir. Bir Şaman ağacıdır, insanlar yüz yıllardır ondan umut bekler." der.


Gerçekten de ardıç ağacı  Altaylar’da, Doğu Türklerinde, bugün bile Kırgızlarda hatta Anadolu'nun kimi bölgelerinde kutsal kabul edilmektedir. 
Susuz ve yüksek bir kayanın üzerinde kendiliğinden yetişmiş, her mevsimde yeşil yapraklı bu ağaç mucize olarak yorunlanır ve  dilek ağacı ya da şifa ağacı muamelesi görür.

 

Tohumları içki sanayinde kullanılan ardıç ağacı hakkında,  meraklıları için  sanıyorum bilmedikleri sürpriz bir bilgi vereceğim.  Cin, ardıç yani Juniper isminin kısaltılmasından üretilmiş. Cin tonik öyküsü aşağıdaki linkte.  

https://www.hurriyet.com.tr/nasil-icki-ukalasi-olunur-10418560

Bonus: Şeytan bunun neresinde türküsünün Heavy metal versiyonunu  Pentagram grubundan dinlemek  ilginç gelebilir.

https://youtu.be/BmOb5cPmZ2Y






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar