Aeneas 11/İkinci Kitap/Troya’dan Kaçış/Bernini/Barrocci/Gibbs/Vanloo/Batoni/Creusa/Antandros

 Bugün Aeneas'ın Troya'dan kaçışı ile 2.kitabı bitiriyoruz. 


 


Lorenzo Bernini'nin 1619'da yaptığı mermer  heykelindeki gibi 
Troyalı kahraman Aeneas, annesi Venüs'ün  yani Aphrodite’nin koruması altında, omuzlarında babası Anchises, elinden tuttuğu oğlu Ascanius ile birlikte Troya yangınından kaçarak kurtulur. Aeneas 03'de bu heykelin  detayını paylaşmış ve  Aeneas'ın, kaçarken neden  babasını sırtında taşıdığının ayrıntısını anlatmıştım. 

 


İtalyan ressam Federico Barocci'nin  (1535-1612) çizdiği tablonun detayında  gördüğünüz karısı Creusa  geride kalır ve ölür. 

Virgilleus Aeneas destanının 2.kitap 699-716. mısralarında şöyle anlatır:

"Kalktı bitkin babam yellere dönük yerinden, 
Yöneldi, yakardı içtenlikle kutsal yıldıza tanrılara:
'Durmam daha burada buyruğunuzca sürerim izinizi. 
Yurdumun tanrıları koruyun soyumu, sakının torunumu. 
Sizdendir uğur, sizdendir kurtuluşu Troya' nın. 
Senin izindeyim oğlum, ayrılmam daha senden'."
Duyuluyordu bunları söylerken duvarlar boyunca yangın 
Çatırtıları, yaklaşan yalımların, yuvarlanan kızgın çevrintileri. 
'Yerleş boynumun üstüne sevgili baba taşırım 
omuzlarımda seni, ağır gelmezsin bana. Hepimiz 
Ya birlikte gideriz ölüme, ya birlikte kurtuluruz 
İkimiz de korkudan, arkamdan gelsin Küçük lulus 
Biraz uzaktan izlesin beni karım, sezdirmeden.
Siz değerli yamaklarım kulak verin sözlerime:
Kentin ötesinde, Ceres tapınağı, tepede, eski, 
Issız, yanında yaşlı selvi, nice yıllar sevmiş. 
Korumuş atalarımız onu, din duygularıyla sakınmış. 
Değişik yollardan gelelim, buluşalım hepimiz orda.' "

 


Bu anı  anlatan, çok sayıda tablo yapılmıştır. Burada size 4 tanesini sunuyorum. Tarih sırasıyla:
1598'de Federico Barrocci'nin  "Aeneas Flight from Troy", 
1654'de Henry Gibbs'in  "Aeneas and his Family Fleeing Burning Troy" 
1729'da Carle Vanloo'nun  "Aeneas Carrying Anchises" ve
1753'de İtalyan ressam Pompeo Batoni'nin yaptığı  "Aeneas fleeing from Troy" isimli tablolar. 

717-720. mısralarda Aeneas kirlenen ellerini akarsuda  temizlemeden Ceres tapınağına  giremeyeceğini söylüyor:

"Al eline kutsal adakları, gereçleri baba, Savaştan yeni çıktım büyük kanunu dövüşten, 
Dokunamam onlara suçtur, pırıl pırıl akarsuda 
Yunmadan, yeterince arınmadan."

Homeros da, İlyada'da (6.kitap 266-269) Hektor'a şöyle söyletmiştir:

"Çekinirim Kızıl şarap dökmekten 
Zeus'a, arınmamış ellerle. 
Kanla, çamurla kirliyken insan karabulutlu Kronosoğlu'na yalvarmamalı." 


Neredeyse tüm kadim inançlarda mabede eller temiz yani suçtan arınmış olarak girilir. Abdest benzeri yöntemlerle ellerin yıkanması, içsel arınmanın dışa vurumudur. Eller insan eylemlerinin sembolü, ellerin temizliği de eylemlerin iyiliğini sembolize eder. 
Bu iki destanda da görüleceği gibi eski çağlardan beri kimse ellerini temizleyene  kadar  tanrılara dua etmeye cesaret edemezdi. 
Girit adasındaki bir tapınağın kapısında "Ayaklarınızı temizleyin, ellerinizi yıkayın ve sonra içeri girin" yazar. 

 


"Creusa Appearing to Aeneas" isimli 1781 yapımı ilüstrasyonda görüldüğü gibi, Aeneas karısı Creusa'yı ararken hayaleti ile karşılaşır. 
Bu hüzünlü veda, 771-789.mısralarda anlatılır:

"Ararken acıyla tüm evlerini durmadan kentin 
Birden belirdi gözlerimin önünde mutsuz görüntüsü 
Creusa'nın, daha uzun boyu şimdi, bildiğimden. 
Sarsıldım, dikeldi saçlarım, düğümlendi boğazımda ses. 
Şu sözleri seslendi, giderdi içimin acısını görüntü: 
'Nedir kendini tüketişin, bitmeyen acılar, sıkıntılar 
Sevgili kocam? Olmaz tanrıların istemedikleri bir iş, 
Uygun görmemiş karın Creusa' yı götürmeni tanrılar, 
Yasaklıyor seninle gitmemi Olympos'un yüce başbuğu.' "

790-795. mısralar Aeneas' ın karısının hayaletinden ayrılışını anlatır. 

"Bunları söyledi, beklemeden gözyaşlarıyla vermek istediğim 
Yanıtı, nice sözümü, görülmez oldu boşlukta 
Üç kez sarılmak istedim boynuna, uzattım kollarımı 
Üçünde de sıyrılıp çıktı elimden bu güzel görüntü, 
Yumuşak yellere benzer kanatlı bir düş gibi 
Çekilmiş gece, katıldım arkadaşlarıma, sonunda ben de."

Aeneas, beraberindeki Troyalılar ile birlikte İda Dağı’nın eteklerindeki Antandros’a gelir. Antandros bugünkü Altınoluk'un 2 Km yakınında mozaikleriyle ünlü bir antik şehirdir. 
Herodotos’un bir Pelasg yerleşimi olarak söz ettiği Antandros’tan, Vergilius Frig  yerleşimi olarak bahseder. Meraklıları için Antandros'un tarihi aşağıdaki linkte 

https://antandros.org/antandrosun-tarihi/

 


Fotoğrafta görülen madalyon
Antandros’ta basılmıştır. (MS 222-235). Ön yüzünde sağa bakan Marcus Aurelius portresi, arka yüzünde Aeneias; omzunda babası Anchises, yanında oğlu Askanius ile birlikte Antandros’tan ayrılırken betimlenmiştir. 

Antandros derneği başkanından Andreas  destanını dinlemek isteyenler için youtube linkini ekledim. KSS

https://youtu.be/9549MJZRN-s

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar