Aeneas 31/Dokuzuncu Kitap/Palomino/ Turnus/ İris/Guy Head/Nisus ve Euryalus/Jean Baptiste Roman
İspanyol ressam Antonio Palomino'nun (1655-1726) "Allegory of Air" tablosunda görüldüğü gibi dokuzuncu kitap, Juno'nun İris'i göndererek Turnus'u kışkırtmasının anlatıldığı 1-14. mısralar ile başlar.
"Olup biterken olaylar, uzaklarda bir yerde
Gökten, İris'i gönderdi Saturnus kızı Juno,
Korkusuz Turnus'a, derin ormanında, ataları Pilumnus'un,
Kutsal bir oylumda dinlenirken Turnus.
Ona şöyle seslendi, gül ağızlı Thaumantis:
'Ey Turnus, bak, getirmiş sana tanrıların Vermeye güçlerinin yetmediğini günler kendiliğinden
Gitti bırakıp Aeneas, ordu yerini, donanmayı
Arkadaşlarını, Evandrus' un yanına, Palatinus'a
Yetinmedi, gitti Corythus'un en uzak kentine,
Silah dağıtıyor orada Lidya'dan gelmiş köylülere
Ne durursun, günüdür atları koşmanın savaş arabasına,
Geçir eline, dağınık, başsız kalmış ordusunu.' "
İngiliz ressam Guy Head'in (1760–1800)
"Iris Carrying the Water of the River Styx to Olympus for the Gods to Swear" isimli tablosunda görülen İris, Yunan mitolojisinde "Gökkuşağı" tanrıçasıdır, Zeus ve Hera'nın (Juno) habercisidir. Tanrılarla insanlar arasında haber taşıyan tanrı Hermes' in (Merkür) kadın versiyonu diyebiliriz. Latincede İris “cennetin gözü” anlamındadır. Titan Thaumas ile su perisi Elektra’ın kızı olup, üçüncü kitapta tanıştığımız Celeano isimli Harpy'nin kardeşidir.
İris (Süsen) çiçeği taşıdığı renkler ve çizgiler nedeni ile adını bu tanrıçadan alır. Gözdeki renkli kısma da, bu renkliliğinden ötürü, iris adı verilmiştir.
Resimde görülen Turnus, Aeneas'ın yokluğundan faydalanarak harekete geçer ve meşhur "Talih Cesurdan Yanadır"
(fortuna favet fortibus) sözünü söyleyerek askerlerini cepheye sürer. Truvalılar Aeneas'ın sözüne uyarak siperlerden çıkmaz. Savaşacak kimseyi bulamayan Turnus gemileri ateşe verip geri döner.
Troya önderleri Aeneas'a nasıl ulaşacaklarını düşünürken 21. bölümdeki koşu yarışından anımsayacağınız Nisus ve Euryalus toplantıya katılarak Aeneas'a nasıl ulaşacaklarını anlatırlar. Ascanius bu fikirlerini destekler.
Nisus'la Euryalus planlarını uygularlar. Aeneas'ı bulmak için yola çıkıp, Latinlerin arasına girip şarabın etkisiyle sızmış askerleri öldürerek ilerlerler.
(Resim: Nisus and Euryalus Surprise the Rutuli in their Camp (Aeneid, Book IX)
ca. 1530–35)
314-323.mısralarda bu anlatılır.
"Çıktılar dışarı, geceleyin, aştılar siperleri, vardılar
Yanına düşmanın karanlıkta nice yıkım getirdikleri.
Gördüler şarabın, uykunun etkisiyle yayılmış otlar
Üzerinde, okları dikilmiş arabalar su kıyısında.
Koşumlarla tekerlek arasında yatanlar, dağınık pusatlar,
Testiler. İlkin Hyrtacus oğlu başlamış söze:
'Ey Euryalus, girişelim, bugündür korkusuz gün,
Çağırıyor yazgı bizi, yola çık, sakın Kendini, bakın çevrene, gelmesin ardımızdan düşman,
Gidiyorum düşmanı vurmaya, sana yol açmaya.' "
Jean Baptiste Roman'ın Louvre müzesinde sergilenen 1827 yapımı "Nisus and Euryalus" heykelinde görüldüğü ve 431-445. mısralarda anlatıldığı gibi sonunda ikisi de öldürülür.
"Bunları söylemişti, oysa birinden giren kılıç
Çıkmış ötekinden kaburganın, vurulunca tüm güçle,
Yarıldı ak göğsü, yuvarlanmış Euryalus ölüme,
kanardı güzel gövdesi, düşmüş eğik boynu
Omuzlarına. Böyledir sabanla sökülen kızıl çiçek,
Gevşer ölürken, bükülür boynu yağmurdan gelinciğin
Eğilir ağırlığı altında düşen damlaların boyuna.
Daldı düşman içine Nisus, yalnız Volscens'ti
Vurmak istediği, kuşatmış adamları çevresini sımsıkı,
Engel değildi onu izlemesini bu önlem püskürtme,
Atıldı yıldırım gibi sapladı açılan ağzına Kılıcını, bağırmak için Rutul'un, ölürken öldürdü
Düşmanını da. Yaralanmış gövdesiyle atılmış üstüne
Verirken son soluğunu gönüldeşinin, sonunda
Dinlendi, sessiz, esen bir ölüm ortamında."
Sabah olduğunda savaş tekrar başlar. İki taraftan da kayıplar vardır. Ascanius'un, Jüpiter'in yardımıyla attığı ok Remulus'u öldürür. Bu Troya'lılar için moral olur.
"Pandarus and Bitias Fight the Rutuli Before the Trojan Camp" isimli 1530 yapımı resimde görüldüğü gibi Bitias ve Panderus kardeşler kendilerine çok güvenip kapıları açarlar. Turnus fırsatı kaçırmaz. Kaleye girip ikisini de öldürür.
Sonuçta Turnus, kalabalık saldıran Troya'lılara direnemez ve silahlarıyla birlikte nehire atlayarak kaçar. (Resim: Turnus, Overwhelmed by the Trojans, Crosses the River to Return to His Companions.1530–35)
Bu kaçısı anlatan 815-818. mısralarla dokuzuncu kitap sona erer.
"Atıldı pusatlarıyla akan suya sonunda, Akarsular tutmuş onu yumuşak dalgalar üzerinde,
Benimsedi, sonra bütün kirlerden, pisliklerden
Arındırarak gönderdi arkadaşlarına."
Nisus ve Euryalus operasından kısa bir bölüm paylaştım.
https://youtu.be/tUxXwMdfX4s
Yorumlar
Yorum Gönder