Gustave Dore/Cennet X. Kanto/Albert Pike
Sadece Fransa'da 1800-1930 yılları arasında 200 den fazla İlahi Komedya resmi ve heykeli yapılmıştır.
William Blake’in (1757-1827) deliliğe yakın dehasıyla, 65 yaşında başlayıp çizdiği 102 illüstrasyon yanı sıra İlahi Komedya illüstrasyonlarıyla ün kazanmış bir diğer sanatçı da Fransız ressam Gustave Dore'dir. (1832-1883)
"Dante, Francesca'nın öyküsünü dinleyince bayılıyor" (Dante swoons after hearing Francesca's story) isimli siyah beyaz illüstrasyonu gördüğünüz
Gustave Dore, aynı esere ne denli farklı yaklaşılabileceğini ortaya koymuştur.
"Cennetin sahibinin pırıltılı halkaları" (The sparkling circles of the heavenly host.) isimli illüstrasyon ile,
Cennet X. kantodan bir bölüm:
22-48
"Ey okur, şimdi otur da masana,
düşün sana verdiğim ön bilgileri,
yorgunluktan önce tatmak istersen sevinci.
Önüne getirdim her şeyi; karnını doyur şimdi;
yazmaya başladığım bu konu, kendine vermemi
gerektiriyor olanca özenimi.
Dünyaya göklerin damgasını vuran,
ışığı ile zamanı ölçmemizi sağlayan
doğanın en büyük görevlisi,
yukarıda belirtilen noktaya erişmişti,
her gün biraz daha erken doğduğu
sarmallarda yol alıyordu;
onunla birlikte idim ben de; ne var ki,
yükseldiğimin bilincinde değildim,
tıpkı düşünceyi
aklımıza gelmeden önce bilmeyişimiz gibi.
Daha yüksek göklere Beatrice götürüyordu beni,
öyle hızlı gidiyorduk ki,
zaman hızımızı ölçmeye yeterli değildi.
İçine girdiğim güneşteki bir ruh, renkleri yerine
ışınları ile göründüğüne göre,
kim bilir ne denli parlaktı.
Aklımı, sanatımı, bildiklerimi
kullansam da, anlatamam gördüklerimi;
ama inanıp, düşleyebilirsiniz dediklerimi.
Düş gücümüzün alçak kalması
bunca yüksekte, hiç kimseyi şaşırtmamalı:
çünkü güneşten üstün bir ışığı hiçbir göz görmedi."
İlahi Kanto'nun Cennet bölümünden, "Gül şeklindeki ilahi kalabalık" (The saintly throng in the shape of a rose) isimli bir ilüstrasyon eşliğinde,
"Gül ve haçı bir araya getirebilmek, yüksek aydınlanma derecelerinin asıl hedefidir." diyen Albert Pike'ın Dante konusunda söylediklerini ilginç bulabileceğinizi düşünerek paylaştım:
“Gizemlerin gözüpek açıklamalarını içeren "İlahi Komedya", Papalığa bir savaş ilanı niteliğindeydi. Tıpkı İncil'in "Apocalypse" (Mahşer) bölümünde olduğu gibi, hıristiyan dogmalarına Kabalacı simge ve sayıları cesurca uygulayarak, bu dogmalarda bulunan tüm mutlak değerleri inkar eden "Johannit" ve "Gnostik" özellikler gösteriyordu.
Eserde yeralan doğaüstü dünyalara yolculuklar, "Eleusis" ve "Thebes" Gizemlerine giriş törenlerini
andırıyordu... Dante, Cehennem çukurundan, başının ve ayaklarının yerlerini değiştirerek, yani Katolik öğretinin tam tersini uygulayarak kurtuluyor ve Şeytan'ı bir merdiven gibi kullanarak yeniden ışığa doğru yükseliyordu. Faust da, yenilmiş Mephistopheles'in kafasına basarak cennete ulaşmamış mıdır?
Tüm bildikleri Cehennem'e sırt çevirmek olan kişiler Cehennem'den
kurtulamazlar. Onun zincirlerinden ancak Cehennem'e yüzyüze bakma cesareti sayesinde kurtulabiliriz. Aslında, Dante'nin Cehennem tablosu negatif bir Araf görüntüsündedir. Cennet'i ise, aynı Ezechiel'in "Pentacle"ı gibi, bir haç tarafından bölümlenen Kabala çemberlerinden
oluşmaktadır. Bu büyük haçın tam orta yerinde bir gül açmaktadır. Böylece, "İlahi Komedya" ile Gül-Haç üstadlarının büyük simgesi ilk kez herkese sergilenmekte ve kesin bir biçimde açıklanmaktadır.
Gül-Haç üstadları için gül, evrensel uyumun canlı ve gelişen bir simgesidir. Bu simge güzellik, yaşam, sevgi ve zevkleri kendinde birleştirir. "Yahudi Abraham'ın Kitabı"nda Flamel, gülü
simyacıların Büyük Yapıt'ının simgesi olarak göstermiştir.
Gül ve haçı bir araya getirebilmek, yüksek aydınlanma derecelerinin asıl hedefidir."
Cennet X. kantodan bir bölüm:
22-48
"Ey okur, şimdi otur da masana,
düşün sana verdiğim ön bilgileri,
yorgunluktan önce tatmak istersen sevinci.
Önüne getirdim her şeyi; karnını doyur şimdi;
yazmaya başladığım bu konu, kendine vermemi
gerektiriyor olanca özenimi.
Dünyaya göklerin damgasını vuran,
ışığı ile zamanı ölçmemizi sağlayan
doğanın en büyük görevlisi,
yukarıda belirtilen noktaya erişmişti,
her gün biraz daha erken doğduğu
sarmallarda yol alıyordu;
onunla birlikte idim ben de; ne var ki,
yükseldiğimin bilincinde değildim,
tıpkı düşünceyi
aklımıza gelmeden önce bilmeyişimiz gibi.
Daha yüksek göklere Beatrice götürüyordu beni,
öyle hızlı gidiyorduk ki,
zaman hızımızı ölçmeye yeterli değildi.
İçine girdiğim güneşteki bir ruh, renkleri yerine
ışınları ile göründüğüne göre,
kim bilir ne denli parlaktı.
Aklımı, sanatımı, bildiklerimi
kullansam da, anlatamam gördüklerimi;
ama inanıp, düşleyebilirsiniz dediklerimi.
Düş gücümüzün alçak kalması
bunca yüksekte, hiç kimseyi şaşırtmamalı:
çünkü güneşten üstün bir ışığı hiçbir göz görmedi."
İlahi Kanto'nun Cennet bölümünden, "Gül şeklindeki ilahi kalabalık" (The saintly throng in the shape of a rose) isimli bir ilüstrasyon eşliğinde,
"Gül ve haçı bir araya getirebilmek, yüksek aydınlanma derecelerinin asıl hedefidir." diyen Albert Pike'ın Dante konusunda söylediklerini ilginç bulabileceğinizi düşünerek paylaştım:
“Gizemlerin gözüpek açıklamalarını içeren "İlahi Komedya", Papalığa bir savaş ilanı niteliğindeydi. Tıpkı İncil'in "Apocalypse" (Mahşer) bölümünde olduğu gibi, hıristiyan dogmalarına Kabalacı simge ve sayıları cesurca uygulayarak, bu dogmalarda bulunan tüm mutlak değerleri inkar eden "Johannit" ve "Gnostik" özellikler gösteriyordu.
Eserde yeralan doğaüstü dünyalara yolculuklar, "Eleusis" ve "Thebes" Gizemlerine giriş törenlerini
andırıyordu... Dante, Cehennem çukurundan, başının ve ayaklarının yerlerini değiştirerek, yani Katolik öğretinin tam tersini uygulayarak kurtuluyor ve Şeytan'ı bir merdiven gibi kullanarak yeniden ışığa doğru yükseliyordu. Faust da, yenilmiş Mephistopheles'in kafasına basarak cennete ulaşmamış mıdır?
Tüm bildikleri Cehennem'e sırt çevirmek olan kişiler Cehennem'den
kurtulamazlar. Onun zincirlerinden ancak Cehennem'e yüzyüze bakma cesareti sayesinde kurtulabiliriz. Aslında, Dante'nin Cehennem tablosu negatif bir Araf görüntüsündedir. Cennet'i ise, aynı Ezechiel'in "Pentacle"ı gibi, bir haç tarafından bölümlenen Kabala çemberlerinden
oluşmaktadır. Bu büyük haçın tam orta yerinde bir gül açmaktadır. Böylece, "İlahi Komedya" ile Gül-Haç üstadlarının büyük simgesi ilk kez herkese sergilenmekte ve kesin bir biçimde açıklanmaktadır.
Gül-Haç üstadları için gül, evrensel uyumun canlı ve gelişen bir simgesidir. Bu simge güzellik, yaşam, sevgi ve zevkleri kendinde birleştirir. "Yahudi Abraham'ın Kitabı"nda Flamel, gülü
simyacıların Büyük Yapıt'ının simgesi olarak göstermiştir.
Gül ve haçı bir araya getirebilmek, yüksek aydınlanma derecelerinin asıl hedefidir."
Yorumlar
Yorum Gönder