Aneas 24/Altıncı Kitap / Aeneas yeraltında/Tartarus (Cehennem)/Rubens/Jan Brueghel the Elder/Jan Brueghel the Younger/Charon

 



Peter Paul Rubens'in (1577–1640) "Aneas yeraltında" (Aeneas in the Underworld) isimli tablosunda görüldüğü gibi altıncı kitabın bu bölümünde, Aeneas'ın Cehennem ve Cennet yolculuğu başlar. 

 


Yeraltına inmenin  kişinin iç yolculuğunu simgelediğini ve "Vitriol" sözcüğünden bunun kastedildiğini anımsayalım. Vitriol ile ilgili  ayrıntılı bilgi için Vikipedinin ilgili maddesine bakılabilir. 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Vitriol

 


Fransız ressam Gustave Courtois'in 1880 yılında yaptığı tabloda görüldüğü gibi, Dante de, cehennem bölümünü yazarken bu bölümden yararlanmış, yol göstersin diye Virgilleus'u yanına almıştı. 

 


Aeneas elinde altın dal ve yanında Cumae'li Sybil'i ile yolculuğuna başlar. Aeneas'ın yeraltındaki bu seyahatinin haritasını görüyorsunuz. 

 


Baba-oğul Flaman ressamlar, Jan Brueghel the Elder'in (1568-1625) 1598'da  ve Jan Brueghel the Younger'ın (1601–1678) 1630'da aynı isimle yaptıkları  "Aeneas and the Sibyl in the Underworld" isimli tablolarında görüldüğü gibi yeraltının kapılarını açar Sibylla ve Aeneas'la beraber girerler mağaraya. 

255-263. mısralarda bu anlatılmaktadır. 

"Görününce günün ilk ışıkları birden ayakların 
Altında böğürdü toprak, ormanlar, tepeler sarsıldı 
Ulumaya başladı karanlıkta köpekler, sanıp geldiğini 
Tanrıçanın. Bağırdı bilici  kadın: 'Gidin uğursuzlar. Gidin buradan, uzaklaşın, kutsal ormandan hepiniz. 
Sen gel ardımca çek kılıcını kından, şimdi 
Yürekli, güçlü, korkusuz olman gerekir.' Bunları söyleyip çılgınca girdi açık  mağaraya, 
Aeneas da, korkmadan, uydurdu adımlarını kılavuzuna."

 


Joseph Mallord William Turner'ın 1798 tarihli  "Aeneas and the Sibyl, Lake Avernus" isimli tablosunda görüldüğü gibi mağara bu gölün kenarındadır. Ölüler diyarına buradan gidilir. 

Ölüler Diyarı'nın çevresinde aşağıdakiler dahil birçok ırmak vardı:
*Acheron: Keder Irmağı
*Cocytus: Ağlama Irmağı
*Lethe: Unutkanlık Irmağı
*Pyriphlegethon: Ateş Irmağı
*Styx: Nefret Irmağı"

Coecytus ırmağına gelirler. Uzaktan pis görünümlü, karışık ağarmış sakalları, kirli giysileriyle Charon'u görürler.  Tartanos (Cehennem) sınırları buradan başlar. 

 


Mitolojik tablo ve ilüstrasyonlarda çokça çizilen Charon, iğrenç görünümlü bir kayıkçıdır. Ölüleri alıp, yaşayanların dünyasını, ölülerin dünyasından ayıran Styx nehrini ve Acheronu geçerek yeraltına götürür. 

 


Dante yazdığı  "Cehennem"de, Charon'a aynen yer vermiş, Gustave Dore de 1861 basımında  resimlemiştir. 

295-304. mısralarda tanıtılır Charon:

"Buradan başlar Tartarus'taki Acheron  sularının 
Yolu, çamurlu, bulanık akar, gürülder, karışır kumlarla, 
Kabarır, kusar geniş çevrintili Coecytus ırmağına, 
Charon derler adına bu suları kollayan, ürkünç 
İğrenç, pis görünümlü kayıkçının, sarkar çenesinden 
Bakımsız, karışık, ağrımış sakalı, yalımlanır gözleri, 
Asılır kirli bir üstlük omuzlarından, 
Bir kancayla  yüzdürür kayığını, yararlanır yelden 
Kendi bindirin insanları bu demir boyalı kayığa, 
Çok yaşlıdır ancak dinçtir, güçlüdür tanrı gibi."

 


Rus ressam Alexander Litovchenko'nun  (1835-1890)  "Charon carries souls across the river Styx" tablosunda görüldüğü gibi Charon, kıyıya yaklaşıp, birkaç  ruhu kayığına alır; kalanları küreyle geri ittirir. 

315-316. mısralar:

"Densiz kayıkçı, birkaçını seçiyor, alıyor kayığa, 
İtiyor ötekileri geriye, kumlu kıyıya veya uzağa."

325-330. mısralarda bazılarının kayığa alınmama  nedenini açıklar Sibylla, Aeneas'a:

"Kimsesiz, ölünce gömülmemiş kimseler, gördüğn topluluk, 
Şu yaşlı Charon'dur, sudan geçenler ölünce gömülenler. 
Geçemez bu korkunç kıyılardan, kısık sesli sulardaKemikleri toprak altında dinlenmeyen, esen olmayanlar. 
Yüz yık başıboş dolaşır, uçuşur bu kıyılarda öyleleri. 
Sonra bağışlanırlar, görebilirler, özledikleri yerleri."

 



Sanatçısı bilinmeyen, 1800'lerden kalma tabloda görüldüğü gibi, Acheron ırmağının kıyısına vardıklarından ölüleri karşıya geçiren kayıkçı Charon onları kayığa almak istemez ama ellerinde "altın dalı" görünce kabul eder. 

384-391. ve  406-410. mısralarda bu olay anatılır. Buradaki kovalama repliğine de dikkatinizi çekerim. 

"Yürüdüler, Aeneas'la bilici, yolda, vardılar ırmağa. 
Görünce kayıkçı, Styx ırmağından, onların sessiz
Ormandan geçerek, kıyıya döndüklerini, yavaş adımlarla, 
Öfkelendi, haykırdı yerici, kınayıcı sözlerle, yerinde:
'Kim olursan ol, söyle, neden geldiğini bizim ırmağa, 
Pusatlara bürünmüş, kimin gönderdiğini, dur orada 
Yaklaşma. Gölgeler, düşler, geceler Ülkesi burası 
Yasak, binemez diriler kayığımıza. Geçit yok.' "

" 'Tanı şu dalı.' Çıkardı üstlüğünün altında sakladığı 
Dalı gösterdi. Yatıştı Charon'un kabaran yüreği, 
Sustu kadın, birden şaşırdı yazgının armağanına, 
Kayıkçı, çoktandır görmediği bu dala bakarak 
Çevirdi mavi kayığın burnunu, yanaştı kıyıya." 

Aeneas'la Sibylla'nın kağıya binerler ve Tartarus (Cehennem) yolculukları başlar. Scorpions grubundan "The sails of Charon" parçasıyla yazı biter. 

https://youtu.be/Zs5NOrYYV2s

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar