Aeneas 000/Take-home message

Bilgi verici bir sunumdan sonra aklımızda kalması gerekenlere "Take-home message" deniyor. Biz de bakalım destanın anafikrine.

 



Bu destandan ilham alarak yapılmış tablo ve heykellerden daha yüzlercesi var. 9916 dize ve 12 kitaplık bir destan. Bu yapıtta 500 civarında özel ad geçmekte. Hepsine ayrıntı vermek bu yazıların kapasitesini  çok  aşar ama bazılarını, yazılar içinde tablolarla süslemeye  ve güncel hayatımıza yerleşmiş şekilleriyle tanıtmaya çalıştım. Toplam 25 bölüm olacak diye başladığım yazılar 35 bölüm oldu; bir  35 bölüm daha çıkarabilirdim.

 


Aeneas'ın babasını sırtına alarak başladığı macera, bizim de yaşamımızda taşıdığımız yükleri sembolize edebilir.
Yeni bir ülke kurmak,  insanlık için çaba sarfetmekse, bunun çok kolay olmayacağı ortadadır. Karşılaşılacak güçlükler Aeneas'ın yaşadıklarından çok daha fazla olacaktır.  Hedefe varmak kadar yolda olmak da önemlidir. Böyle bir yolculuk, öncelikle insanın kendine yapacağı yolculukla başlar. Bu hedeflere kilitlenerek, yaşamının her anında bunu düşünmek ve planlamak gerekir. 

 


Oruç Aruoba "Yürüme" isimli kitabında şöyle diyor:

"Her yol  
kişiye varıyor sonunda
kişinin kendisine...
_"Roma"ya değil,
kişiye çıkıyor 
her yol.

Nasıl etmeli de 
her yolun çıkacağı 
bir yer olmalı?

"Roma" kadar 
engin, derin, karmaşık;
yüksek, geniş,  dolambaçlı 
olmakla, herhalde..."

Şairin açıkça vurguladığı gibi Aeneas destanı bir insanın  ömür boyu karşılaşacağı tüm insani ve dünyevi zayıflıkları  ve bunlardan kurtulma çabalarını  anlatır. Her yolculuk, her durak, bu çabanın bir adımıdır.  Aslında Vergileus, Roma'lılara taşımaları gereken özellikleri Aeneas üzerinden anlatırken bizlere de iyi insan olma yolunu göstermektedir.  Bunlar göreve bağlılık, aileye bağlılık, ülkeye ve ülküye  sadakat gibi önemli ahlaki değerler yanında itidal, basiret, adalet ve cesaret gibi  temel erdemlerdir.

Kamil insan olma yolculuğu boş zamanda değil, tüm zamanda yapılacak iştir, yaşam tarzıdır. Bilgi birikimi ve edinilen bilginin doğru kullanılması gerekir. Aeneas da çok fazla fetih yapıp savaş kazanmak peşinde değil, insanın kendini fethetmesi, kendisiyle yaptığı savaşı kazanmasının peşindedir. 

Aeneas destanının etkisini Rönesans sanatçılarında, aydınlanmanın öncüleri olan  Montaigne ve Voltaire'de, sonraları Victor Hugo, Baudelaire, Anatole France ve daha bir çoklarında görürüz. Bizler de 
böyle  destanları okuyarak farklı aydınlanmalar yaşabiliriz. Homeros'un  iliada ve Odysseia'sından , Hesiodos’un Theogonia’sına ve Ovidius’un Metamorfozlarına hâkim olmak bu okumalarda bize büyük bir yarar sağlayacaktır.

Böyle dünya çapında büyük şiirlere de çokça rastlanmıyor aslında.  Homeros'un İlyada ve Odyssea'sı ve ardından gelen Aeneas destanı ve  sonrasındaki  Dante'nin İlahi Komedya"sı gibi bir de John Milton'un "Kayıp Cennet'i ve Goethe'nin "Faust"u sayılabilir. Bu korona döneminde en azından ikisini ayrıntılarıyla çalışmış olduk. Latince ve İtalyancanın babalarından sonra  İngilizce, Almanca ve hatta Ruscanın babalarıyla devam edebilmek dileğiyle..

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dante'yle İlahi Komedya'yı Tartışmak/Rafael/Marx

Aeneas 14 /Üçüncü Kitap/Delos Adası/Rottmann/Claude Lorrain/Rubens/Bertin/Cornelis de Vos/Turner/Trevisani/Goethe/Valeron

Meşe ağacı (Oak tree) /Van Gogh/Aziz Nesin/Guernica/Josef/Odysseus/Malcolm Gladwell/Cenap Şahabettin/Halil Cibran/Tolga Çandar