Fikret Mualla/Neyzen Tevfik/Brant/Deliler gemisi

 Kadıköy'deki heykelini gördüğünüz Fikret Mualla, yaşamı boyunca  Bakırköy Akıl hastanesine  girip çıkarken  oda arkadaşı Neyzen Tevfik olmuştur. Özdemir Asaf’ın deyimiyle “Bütün metrelerin ve santimlerin,  bütün kiloların ve gramların,  bütün rakıların  ürktüğü adam”olan Neyzen,

"Felsefemdir kitab-ı imânım,
Taparım kendi rûhumun sesine.
Secde eyler hâkikatim her ân,
Kalbimin âteş-i mukaddesine"

diyebilecek kadar şair ve filozof ama Bakırköy akıl hastanesinin 21 nolu koğuşunun da müdavimidir. 

Deli yanının,  fikirlerini ifade etmekte ne kadar işe yaradığını sizlere bırakarak, 
15. yüzyılda yaşamış Sebastian Brant’in "deliler gemisi" diye çevrilebilecek "Das Narrenschiff" isimli  kitabından bahsetmek istiyorum. Nürnberg'te kendisinden esinlenerek yapılmış heykelini gördüğünüz  Salzburg'lu şair,  bu hiciv kitabında deliler gemisine  binmesi gerekenlerde 115 özellik  sıralanmış. 

"Hak ve hukuktan hiç anlamadığın halde hükmetmek istiyorsan" 
"Yaşlandıkça bilgeleşmiyorsan" 
"Bilgeliğin peşinden gitmiyorsan" 
"Bir zengine bir bilgeden daha çok saygı gösteriyorsan" 
"Bilgeliği, zenginlik ve iktidarla karıştırıyorsan" 
"Henüz kendi işini halletmeyi beceremezken kendini usta ilan etmişsen" 
"Bilge bir adamı bilge yapan şeyin ne olduğu hakkında hiçbir fikrin yoksa" 

Yedi tanesini buraya aldığım "deli sayılma" nedenlerinin hepsini okumak isteyenler için yazının linkini ekledim. 


https://www.milliyet.com.tr/das-narrenschiff-te-deli-oldugunuzu-gosteren-115-isaret-molatik-1502/