Veronese/Cana'da düğün/Muhibbi/Kanuni/şarap şiirleri
Dün bahsettiğim Veronese'nin "Cana'da düğün" tablosuyla ilgili yazıyı okuduysanız, o sofrada Kanuni Sultan Süleyman'ın da oturduğunu görmüşsünüzdür.
O çağda orada ne işi var derseniz, sanatçının hayal gücüdür derim. Ama şarap içilen ortamda ne işi var derseniz orada dururum. Çünkü Kanuni, Muhibbi mahlasıyla yazdığı divanınındaki 2799 gazeliyle, Klasik Türk edebiyatının en çok gazel söyleyen şairlerinden biridir. Muhibbi de bu gazellerinde, aynı dönemde yaşayan Baki ve Fuzuli gibi, şarabın insanda yarattığı güzel etkilerden bahsederek şarabın neden kötülüklerin anası olduğunu anlamadığını söylemektedir:
"Habâ‘isden ider mi dilleri pâk
Neden dirler aña ümm-ül-habâ‘is"
(Şarap kötülüklerden gönülleri temizler. Neden şaraba 'kötülüklerin anası' derler?)
Muhteşem Süleyman=Muhteşem Muhibbi'nin halka içkiyi yasaklarken, şaraba övgü düzdüğü gazellerinden bir kaç örnek vererek yazımızı bitirelim.
"Gidelden deyr-i gam içre bu gönlüm erganûn oldı
Gözümün yaşına baksan şarâb-ı erguvânîdür"
(Bu gönlüm gittiğinden beri sıkıntı kilisesinde org oldu. Gözümün yaşına baksan erguvan şarabı gibidir)
"Meyhâne oldı meyle bedehşân-mekân-ı lal
Her hum görindi bâde ile san kân-ı lal"
(Meyhane, şarap ile birlikte yakut mekânı Bedehşan’a döndü. Her içki küpü içkiyle sanki
yakutun maden ocağı olarak göründü.)
Leblerün emdükce meyl eyler bu gönül gabgaba
Sîb hûb olur meze dirler mey-i nâb üstine
(Bu gönlüm dudaklarını emdikçe çeneye yönelir. Saf şarap üstüne elma güzel meze olur)
Yorumlar
Yorum Gönder