Dante/Palacios/Ardavirafname/Osman Balcıgil
Hz. Muhammed'in "Miraç yolculuğu" nu anlatan bir minyatür görüyorsunuz.
Dante'nin cennet, araf ve cehennem'e yaptığı yolculuğu, Hz. Muhammed'in miraç olayına benzetenler için Miguel Asin Palacios'un "La Escatologia Musulmana en la Divina Comedia" ya da Türkçe çevirisiyle "Dante ve İslam" kitabını öneririm.
Kitabın arka yazısı şöyle:
"Yalnızca İtalyan edebiyatının değil, bütün bir Batı edebiyatının da başyapıtlarından biri olan İlahi Komedya ile, Miraç kıssası ve İbn Arabi'nin eserleri arasındaki çarpıcı benzerlik, Palaicos'a göre Dante'nin İslam kaynaklarından esinlendiği ve beslendiği anlamına geliyordu."
"Yalnızca İtalyan edebiyatının değil, bütün bir Batı edebiyatının da başyapıtlarından biri olan İlahi Komedya ile, Miraç kıssası ve İbn Arabi'nin eserleri arasındaki çarpıcı benzerlik, Palaicos'a göre Dante'nin İslam kaynaklarından esinlendiği ve beslendiği anlamına geliyordu."
Peki Dante başka bir kitaptan daha esinlenmiş olabilir mi? Üçüncü yüzyılda yaşamış olan Zerdüşt azizi Ardavirâf’ın cennet, araf ve cehennem seyahati son derece dikkat çekicidir. Ardavirâf’ın bu kutsal yolculuğunun ardından yazdığı Ardavirâfnâme ile 1000 yıl sonra Dante Alighieri’nin yazdığı İlahi Komedya arasındaki benzerlikler dikkat çekicidir.
Bütün bu bilgilerden de bahseden ve günümüzde geçen bir macera romanı okumak isterseniz, Osman Balcıgil'in imizin "Dante'nin İstanbul Cehennemi" kitabını öneririm.
Cennet'in son kantosunun, son mısraları şöyle:
Ah, sözcükler öyle yetersiz, öyle güçsüz ki
gördüklerimi söylemeye! Aklımda kalanlar ise
neredeyse hiç, gördüklerime göre.
Ey sonsuz ışık, yalnızca kendinde varsın,
kendini yalnız sen tanırsın, tanıdığın,
tanındığın için kendine güler, sevdalanırsın!
Sana yansıyan bir ışık gibi
tasarlandığı izlenimi veren, bir süre
gözlerimle izlediğim şu daire
kendi içinde kendi rengiyle
bizim resmimizi çizmekte sanki;
öyle ki, ayıramıyorum ondan gözlerimi.
Daireyi ölçmeye çalışıp kafa yoran
ama gerekli kuralı bulamayan
bir matematikçi nasıl olursa,
öyle idim ben de yeni görüntü karşısında:
görüntünün daire ile nasıl birleştiğini
oraya nasıl yerleştiğini görmek istiyordum;
ne var ki yeterli değildi kanatlarım:
ama bir şimşek sarsınca aklımı,
gerçekleşti amacım.
Düşlemin gücü burada tükendi;
artık isteğimi, istencimi
dengeli bir çark gibi döndürüyordu,
güneşi yıldızları döndüren sevgi.
"Niye Dante okumalıyız?" sorusuna cevap arayan, Türkçe alt yazılı bir TED konferansı paylaştım.
https://www.ted.com/talks/sheila_marie_orfano_why_should_you_read_dante_s_divine_comedy?utm_campaign=tedspread&utm_medium=referral&utm_source=tedcomshare
Cennet'in son kantosunun, son mısraları şöyle:
Ah, sözcükler öyle yetersiz, öyle güçsüz ki
gördüklerimi söylemeye! Aklımda kalanlar ise
neredeyse hiç, gördüklerime göre.
Ey sonsuz ışık, yalnızca kendinde varsın,
kendini yalnız sen tanırsın, tanıdığın,
tanındığın için kendine güler, sevdalanırsın!
Sana yansıyan bir ışık gibi
tasarlandığı izlenimi veren, bir süre
gözlerimle izlediğim şu daire
kendi içinde kendi rengiyle
bizim resmimizi çizmekte sanki;
öyle ki, ayıramıyorum ondan gözlerimi.
Daireyi ölçmeye çalışıp kafa yoran
ama gerekli kuralı bulamayan
bir matematikçi nasıl olursa,
öyle idim ben de yeni görüntü karşısında:
görüntünün daire ile nasıl birleştiğini
oraya nasıl yerleştiğini görmek istiyordum;
ne var ki yeterli değildi kanatlarım:
ama bir şimşek sarsınca aklımı,
gerçekleşti amacım.
Düşlemin gücü burada tükendi;
artık isteğimi, istencimi
dengeli bir çark gibi döndürüyordu,
güneşi yıldızları döndüren sevgi.
"Niye Dante okumalıyız?" sorusuna cevap arayan, Türkçe alt yazılı bir TED konferansı paylaştım.
https://www.ted.com/talks/sheila_marie_orfano_why_should_you_read_dante_s_divine_comedy?utm_campaign=tedspread&utm_medium=referral&utm_source=tedcomshare
Yorumlar
Yorum Gönder